BİLGİLENDİRME

Yasal davalarınızda ihtiyacınız olan Konya avukatlık ve danışmanlık hizmeti için; ÖZTÜRK & KÖKBUDAK Avukatlık Bürosu & Hukuk Bürosu'na İletişim sayfamızdan ulaşabilir, avukatlık ve hukuki tüm süreçleriniz için iletişime geçebilirsiniz.

İLETİŞİM | ULAŞIM

+90 332 352 81 91
cihan@ozturkkokbudak.com
Armağan Mahallesi, Yeni Meram Cd. No:6 D:No: 24, 06101 Meram/Konya

ANONİM ŞİRKETİN SONA ERMESİ

1. İnfisah ve Fesih Kavramları

Kazanç amacı ile kurulan anonim ortaklıklar, kanunda ve esas sözleşmede belirtilen şartların gerçekleşmesi ile veya genel kurulun kanunda belirtilen oranlarda alacağı karar ile sona ererler. Sona erme içeriği olarak infisah ve fesih kavramları karşımıza çıkmaktadır. Şimdi bu kavramların anlamlarını açıklayalım.

Konya Avukat

İnfisah, kanunda öngörülmüş bulunulan sebeplerin gerçekleşmesi halinde, ek olarak bir karara gerek duymaksızın şirketin son bulması halidir. İnfisah halinde ek bir mahkeme kararına veya genel kurul kararına gerek bulunmamaktadır.

Fesih halinde ise, sona erme için bir karara ihtiyaç duyulmaktadır. Kararı veren mahkeme olacağı gibi tasfiye olacak şirketin genel kurulu da fesih kararı almış olabilir. Fakat fesih başvurusunda mahkeme hemen feshe karar vermez. Şirket durumunun düzelmesi için şirkete süre veriri ve düzelmesini bekler.

İş Kanununda var olan, 5. Maddeye göre işveren işçileri arasında ırk, renk, cinsiyet, felsefi inanç, din, mezhep ve engellilik durumlarına ilişkin ayrım yapamaz. İşverenin eşit davranma yükümlülüğü vardır ve maaş uygulamasında, yönetim koşullarında ve işçinin temel haklarının kullanılmasında ve iş sözleşmesi kurallarına uyması gerekmektedir.

Fesih veya infisah yolu şirket tasfiye aşamasına girmektedir. Fakat bunlar şirketin tüzel kişiliğini etkilemez. Fakat şirket esas sözleşmedeki amacını etkiler. Şirket kâr gütme amacından tasfiye amacına dönüşür. Şirketin hak ehliyeti tasfiye amacı ile sınırlandırılmış hale geçer. Şirketin bu tarihten itibaren kâr etme gibi bir gayesi yoktur. Bu sebeple şirket ünvanının başına “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenerek üçüncü kişilerinde zarar göremesi engellenir. Fakat bu şirket tasfiye halinde kâr etmez demek değildir. Şirket alacaklarını toplamaya çalışırken, borçlarını ödemeye çalışırken doğal olarak kâr ediyor da olabilir.

Tasfiye halinde de olsa şirketin faaliyeti sonlanmaz devam eder. Şirketin derhal sona ermemesinin nedeni şirketin elindeki işleri yapması, alacaklarını toplayıp, borçlarını ödeyebilmesidir. Neticede üçüncü kişilerin durumları ve tasfiyeden etkilenecek olmaları düşünülerek önlem alınmaya çalışılmıştır.

2. İnfisah Nedenleri

a- Esas Sözleşmede Öngörülen Sürenin Sona Ermesi

TTK Madde 529/1’de bahsedilmiş ilk sona erme sebebidir. Şirket eğer esas sözleşmede belirtilen bir süre dahilinde kurulmuş ve bu süre gerçekleşmiş ise kendiliğinden sona erecektir. Burada eski kanunda açıklığa kavuşmayan bir konu yeni kanun ile açıklığa kavuşmuştur. Eski kanunda şirketin sözleşme dolmasına rağmen işlemlerine devam ediyor olması halinde sonucunun ne olacağı düzenlenmemişken yeni kanun buna açıklık getirerek şirketin sözleşmede belirtilen sona erme tarihi geçtikten sonra da işlemlere devam etmekte ise belirsiz süreli hale geleceğini açıklamıştır.

b- İşletme Konusunun Gerçekleşmesi veya Gerçekleşmesinin İmkansız Hale Gelmesi

Esas sözleşmede belirtilen işletme konusunun elde edilmesi veya elde edilmesinin imkansız hale gelmesi ile ortak karar almaya gerek kalmaksızın şirket infisah eder.

Şirketler kâr etme amacı güderler. Fakat kâr edemeyen şirketin amacına ulaşmadığı sebeple infisah edeceğini düşünmek yanlış olur. Kâr amacına ulaşıp ulaşmamak nesnel bir kavram değildir. Bu sebeple bunun infisah sebebi arasında saymak mümkün değildir. Ayrıca şirketlerin zaten kâr etmek kuruluş amacıdır. Konusunda kâr etmek yazmasa bile bunun özünde var olduğu zaten kabul edilmektedir.

Kanun koyucunun burada kast ettiği daha somut konulardır. Örneğin İstanbul boğazına üçüncü köprü inşaatı amacı ile kurulmuş bir şirketin konusu köprünün tamamlanması ile neticelenmiş olacaktır. Aynı şekilde köprünün tamamlanamayacak olması ortaya çıkması ile de yine bu şirketin amacına ulaşması mümkün olmayacak olduğundan şirket sona erecektir.

c- Esas Sözleşmede Öngörülmüş Herhangi Bir Sona Erme Sebebinin Gerçekleşmesi

TTK Madde 529/1-c bendi gereği şirket esas sözleşmesinde belirtilmiş bir sona erme sebebi mevcut ise bu sebep gerçekleşmesiyle şirket sona ermiş olur. Örneğin esas sözleşmede, “düzgün ve usulüne uygun tutulmuş bilançoya göre şirket üst üste üç yıl zarar ederse sona erer” gibi bir düzenleme yapılabilir. Aynı şekilde bir maden işletmesinin ruhsatının yenilenmemesi , sermayenin belirli bir oranda kaybı gibi konularda da şirketin sona ereceği esas sözleşme ile düzenlenebilecektir.

Esas sözleşmede açık hüküm bulunması durumunda aslında şirket kendiliğinden sona erer. Fakat ortaklar bunu engelleyebilir mi ? Doktrinde bu konuda çeşitli görüşler mevcuttur. Bir görüşe göre esas sözleşmede bu yönde hüküm olması müktesep haktır. Dolayısı ile ancak oybirliği ile esas sözleşmede yapacakları değişik sayesinde şirketin devamına karar verebilirler. Diğer bazı görüşlere göre ise 2/3 nisap yeterli olması gerekir.

3. Fesih Sebepleri

a- Genel Kurul Kararı

Anonim şirket, genel kurul tarafından fesih kararı alınması ile de sona erer. Genel kurulda alınacak bu karar için TTK 529/1-d bendinde yapılan atıf ile TTK 421. maddesi gereği pay sahiplerinin en az yüzde yetmişbeşinin vereceği olumlu oy aranmaktadır.

Öngörülen nisaba ilk toplantıda ulaşılamaması halinde, sonraki toplantı da da aynı nisap aranacaktır. TTK gereği söz konusu nisap hem toplantı ham de karar nisabıdır. Bu nisap, esas sözleşmede yapılacak değişiklikle ağırlaştırılabilir. Örneğin yüzde seksen, yüzde doksan pay ve karar nisabı kararlaştırılabilir. Ancak daha düşük bir pay oranı kararlaştırılamaz.

b. Kanunen Zorunlu Organların Mevcut Olmaması veya Genel Kurulun Sürekli Olarak Toplanamaması

Anonim şirket organlarının zorunlu olmaması ve aynı şekilde genel kurulun süreli olarak toplanamıyor oluşu fesih sebepleri arasındadır. Kanun koyucu şirketin işlevinin azalması durumunda yok olan veya yok olmaya yüz tutan şirketlerin kanunen de sicilden terkinine imkan tanımaktadır. Bu tarz şirketlerin sicilden silinmesinin faydalı olduğunu savunmak mümkündür. Çünkü mevcut durumda bir şirket olmadığı halde kağıt üstünde bir şirktin var olması, üçüncü kişilerle olan ilişkilerde sorun yaratacak ve mağduriyetlere sebep olabilecektir.

Şirket organlarından birisi uzun zamandan beri toplanamıyor ise pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi yönetim kurulunu da dinlemek suretiyle, şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi için bir süre belirler.

Yasa gereği zorunlu organlar, genel kurul, yönetim kuruludur. Denetçilerin ise organ olup olmadığı noktasında tartışma mevcuttur. Örneğin genel kurulun var olmaması, toplanamaması durumunda şirket yönetim kurulu ibra edilemeyecek, şirket kâr payı dağıtamayacak ve şirketin menfaati gereği alınması gerekli koruyucu önlemler alınamayacaktır. Bu durumda da kanuna ve esas sözleşmeye aykırılık oluşacaktır. Kanun koyucu bunun önüne geçmeye çalışmıştır.

c.Azınlık Tarafından Haklı Sebeple Fesih Davası Açılması

Anonim şirketlerde azınlığa tanınan hakların en önemlisi, haklı sebeplerin bulunması durumunda şirketin feshini talep edebilmektir. Kapalı anonim şirketlerde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde ise sermayenin yirmide birini temsil eden pay sahipleri, haklı sebeplerin bulunması halinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde şirketin feshine karar verilmesi için dava açabilirler.

Mahkeme, fesih yerine davacı pay sahiplerinin karar tarihine en yakın gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkartılmalarına veya duruma uygun düşecek ve kabul edilebilir başka bir karara hükmedebilir.

Kanun koyucu haklı sebep kavramını açıklamamış ve uygulama ve öğretiye yorum imkanını bırakmıştır. Haklı sebep varlığının belirlenmesindeki temel kıstaslar, çoğunluğun gücünü kötüye kullanması ile alakalı olan ve çoğunluğun azınlığı ezmesinden kaynaklanan sebeplerdir. Şirkette mevcut olan haksızlığın azınlık tarafından da giderilmesinin bu şekilde önü açılmıştır. 6762 Sayılı kanunda haklı nedenle fesihten bahsedilmemiştir. Türk Medeni Kanun 1.maddesi gereği kanun uygulayıcıları tarafından boşluğun doldurulması gerektiği belirtilmiştir. Anonim şirketin feshi davasında mahkeme genel kurul yerine geçerek karar vermiş olur. Mahkeme verilen kararı bir genel kurul kararıymış gibi kaleme almalı ve gerekli gördüğünde tescil ve ilanını istemelidir. Haklı sebebin varlığı için herhangi bir zamanaşımı süresi de öngörülmüş değildir. Haklı sebep devam ettiği sürece davanın açılmasında bir engel bulunmamaktadır.

d.Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tarafından Fesih Davası Açılması

TTK 210. Maddesi gereği kamu düzenine vaya işletme konusuna aykırı bir şekilde işlemlerde bulunduğu belirlenen anonim şirketler hakkında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından fesih davası açılabilecektir. Bu nedenle bu açılabilecek dava da netice itibari ile şirketi sonlandırmaya yönelik olduğu için sona erme sebepleri arasında yer almaktadır. Uygulamada çok sık karşılaşılmamaktadır. Şirketin bu tür işlemleri olduğu öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde bu davanın açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü bir süredir.